Gerçeği arayanlar – 2

I.

Biz O’ndan (c.c) sonsuz uzağız, çünkü aksi imkân bırakmaz. O (c.c) ise bize şah damarımızdan daha yakındır, [1] böylelikle hayatta kalırız. Bu hakikati algılamakta zorluk çekiyorsan, verilen örneğe dikkat et: ‘Şu âlemi ışıklandıran şemsin (güneşin), bir sineğin gözüne tecellî (yansıma) ile girip, ışıklandırması mümkündür. Ve ateşten bir kıvılcımın, gözüne girip tenvir etmesi (aydınlatması) imkân haricidir; çünkü gözü patlatır..’ [2]

II.

Hayy (canlılık), hayâ (namus) ve hayat arasında, sonuçları direkt bize bakan çok sıkı bir İlâhi şifre var. [3] Çözebildiğim kadarıyla şöyle bir bağlantı bulunuyor; her türlü hayat mertebesinde, canlılığını sorunsuz devam ettirebilmek istiyorsan, hayâ’ya çok dikkat etmelisin. Ey nefsim dikkatli ol!. Hayâdan vazgeçmek hayattan vazgeçmektir..

III.

Gelir dağılımındaki adaletsizlikler fuhuşu körüklüyor. Ey nefsim dikkat et!. Fâhiş (pahalılık) ile fuhuş arasında sıkı bir ilişki var..

IV.

Bencil kişi, değil başkasını kendisini bile sevemez. Kapitalizm, insanların özünde mutlu olmasını istemez. Çünkü mutlu insanlar tüketmezler..

V.

‘Cehalet, kemâlden ve hayırdan mahrum olmaktır’ der Farâbi. Ey millet!. Size söylüyorum; tembellik, yeteneklerini geliştirememek, cahillik ve beceriksizlik, en az yalancılık ve fuhuş kadar günah değil midir?

Aykut Tanrıkulu

Dip Notlar:

[1]. Kaf Suresi: 16

[2]. Mesnevî-i Nûriye / Hubâb / syf: 74

[3]. Salih Özaytürk